Bir Fotoğrafın Yolculuğu
- selinonalphoto
- Apr 30
- 2 min read
Updated: May 2
Fotoğrafçılık, dışarıdan bakıldığında sadece “güzel bir anı yakalamak” gibi görünebilir. Ama o kareye hayat veren asıl şey, o anın öncesi ve sonrası. Bugün sizinle bir kare fotoğrafın geçirdiği dönüşümü paylaşmak istiyorum. Çünkü bu süreç, sanata, emeğe ve zamana saygıyı anlatıyor.
Aşağıda gördüğünüz üç kare, tek bir fotoğrafın farklı aşamaları. Gelin birlikte fotoğrafın benim makinemden sizlere ulaşan yolculuğuna bakalım.
1. Ham Hali (RAW)
İlk fotoğraf, makinemden çıktığı haliyle. Renkler soluk, ışık düz dağılmış ve duygu henüz tam olarak görünmüyor. Ama benim için burada çok kıymetli bir potansiyel var: Işık, duygu ve kompozisyon yerli yerinde. İşte bu yüzden o anı yakaladım.

2. Temel Ayarlar
İkinci karede, renk dengesi ve pozlama üzerinde çalıştım. Çocuğun yüzündeki ifade artık daha görünür, alan daha sıcak, ışık daha yumuşak. Bu aşama, bir tablonun zeminini hazırlamak gibi.

3. Tam Editlenmiş Hali
Ve son kare. Kontrastlar dengeli, renkler canlı ama doğallığını kaybetmeden. Küçük detaylarla (renk tonları, ışık geçişleri, vurgular) duygu güçlendirilmiş. Buradaki çocuk, sadece çiçeklerin arasında bir çocuk değil artık zamansız, neşeli bir anın taşıyıcısı.

Peki bu hale nasıl geliyor?
Bazen aileler ya da fotoğrafçılığa yeni başlayanlar, son halini gördüklerinde bu karelerin makineden böyle çıktığını düşünebiliyor. Oysa bu fotoğrafın taşıdığı atmosfer, makinadan değil, fotoğrafçının gözümden ve emeğimden çıkıyor. RAW dosya, sadece başlangıç. Onu görsel bir anlatıya dönüştüren; fotoğraf okumalarımız, renk bilgisi, duyguyla bütünleşen tercihlerimiz. Bu süreç bazen saatler alıyor.
Işık bu işin bir parçası.
Her çekim yeri, her çekim mevsimi öncesinde makinemle gidip ışığı kontrol ediyorum. Çekim sırasında ışığı, son halini hayal ederek kullanıyorum. Her fotoğraf aynı sonucu vermiyor. Bazen doğa bana yardım ediyor, bazen sabırla bekliyorum. Çünkü ışığın düşme şekli, fotoğrafın ruhunu belirliyor.
Sanat sadece görünenden ibaret değil.
Her kare; zaman, göz, teknik bilgi ve ruh ister. Ve o ruhu oluşturmak, düğmeye basmakla değil, görmeyi bilmekle başlar.
ความคิดเห็น